Dilin kemiği yok.
Bir ağızdan çıkır bin ağıza yayılır.
Baş dille tartılır
Miktarı: 5%
Arketipi: Indüklemek – aynı söz ve düşünme örneklerini, aynı kavramları yaratma vasıtasıyla insanları birleştirmek.
Tür rolü: Barış vakitlerinde – yemeği yenir ve yenmez olduğuna göre ayırmak.
Savaş vaktinde oral vectörlü insan, tehlike var diye bağırıp sürüyü uyarmıştır.
GENEL ÖZELLİKLERİ:
1. Konfor sağlayan renk sarıdır.
2. Konfor sağlayan geometri ovaldır.
3. Kartildeki konumu, Enerji kartilinin dışsal kısımıdır.
Ekstraverttir (dışadönük insan)
4. Entelekt türü: sözel, söyleme yoluyla düşünür.
PSİKOLOJİK ÖZELLİKLERİ:
Ilkel insan sürüsünde oral insan çok önemli bir görevi yerine getirmiştir: savanada tehlike olduğu hakkında bağırıp sürüyü uyarmıştır, mağara içinde ise yemeği yenir ya yenmez olduğuna göre ayırarak mönü tutmuştur.
Oral bağırtı, “herkes kaçmalı” adlı sinyalmıştır. Tüm sürü mola verip uyuduğu zaman, o sürünün güvenliğini garanti altına almıştır. Gece bekçisinden sinyal alınca oral insan bağırmasıyla çevredeki her canlıyı dehşetten donduran sesler çıkarmıştır. Tabiat tarafından ona öyle bir kabiliyet verildiği, bir raslantı değildir. Bir saniyelik gecikmeleri, herkes için faciaya dönüşebilmiştir: sürüyü yırtıcı hayvanlar paralayabilmiştir ya düşmanlar öldürebilmiştir. Oral vektörlü insanın narası düşünmeye vakit kaldırmaz, ona karşı tepki aniden oluşur: henüz tümüyle uyanmayıp , ne olduğunu pek anlamayıp herkes ağaçlar üstünde - tehlikeden uzakta olur.
Av vaktinde de o nara önemli bir rol oynamıştır. Oral sürücü, hayvanı önceden hazırlanmış kapana yöneltmeye yardım etmiştir - onun narasından korkmuş hayvan, yönünü kaybedip karmakarışık bir biçimde kaçmıştır.
Barış vakitlerinde, sürü mağaradayken, tam oral insan hangi yemek yenir, hangisi ise yenmez olduğunu belirlemiştir, sürü için ilkel mönü tutmuştur. Hala, oral insanlar en iyi aşçılardır.
Oral yiyiciler yemekleri almaştırmakla kalmaz, yeni formüller, egzotik tatlar araştırır da. Yemek süreci, onlar için muazzam bir lezzettir. Tam onlar yeni yemekler tatmak, kendileri için yeni besin maddeler açmak , tatsal izlenimlerini değiştirmek amacıyla seyahat etmeyi severler.

Oral insanın erojen bölgesi - ağız boşluğu ve dudaklar - özel bir duyarlığa sahiptir. Oral insanlar dudaklarına dokunmayı severler, konuşmayı, var gücüyle bağırmayı severler. Hatta ağızları da tüm görünüşlerinden ayrılaşır. Fasit üst dudaklı, şehvetli, geniş bir ağzı ( o ağza bakmak da uygun düşmez) kendi ayrı bir hayatını yaşıyor gibi görünür, her zaman bir şey söyler, hareket eder, çiğner.
Oral vektör, enerji kartilinin dışsal kısımındandır, oralliğin kartilden ağabeyi koklamalık, sürünün hayatta kalması için tüm zamanlarda sorumlu olurdu. Bu dünyanın gri kardinalı koklamalık ve onun zincirli köpeği orallik, her zaman birlikte çalışır.
Sürünün sağ kalması, birinci derecede önemi olan bir görev olduğundan dolayı, bu görevi yerine getirme ahlak, etik kurallarına uymaz. Işte bu yüzden ne koklama ne oral insanlar gerçek ve yalan kavramlarını ayırır. Oral insan için en önemlisi, söylediği şeylere ilgi uyandırmak için bir usul bulmaktadır - o hevesten yalan doğar, en küçüğünen en kocasına kadar.
Oral vektörlü insanın yalanı gerçekten ayırılamaz. Bir şey söylerken o her türlü varolmayan ayrıntıları, durumları o şekilde icat eder, ki bundan hiç şuphelenemeyiz. Oral insan söylediğinde, konuşması sıkça doğru değilse de, çok inandırıcıdır. Diksiyonu yanlış olabilir, kelimeleri bozuk berbat söyleyebilir, vurguları karıştırabilir, lakin, söyledikleri herkesin kafasında kalır.
Oral insanlar ünik bir sözel entelekte sahiptir. Önce söylerler sonra düşünürler. Dahası, onlar bir konuyu tek onun hakkında söylerken anlamaya başlarlar.
Oral insan kendi kendisine konuşmaz. Onun için söylediklerini dinleyen - ve çok dikkatli dinleyen - kulaklar gerekir. Diğer bir kişi söylediği zaman biz başımızı sallayarak başka bir şey üzerine düşünebiliriz, oral insanla ise öyle oyun sökmez. Sizin tüm dikkatiniz onun üzerine çekilmeli ve bu amacına o çeşitli yollarla varır.
Biz, oral vektörlü insan sayesinde konuşmayı öğrenmişiz. Oral insan, ayrı eylemleri ve nesneleri sözlerle belirtmeye başlamış ilk adammıştır. Üstelik, bu işi özel bir yolda yapmıştır: herkesin kafasında aynı nörön bağlantılar oluşmuştur, herkes aynı kategoriler, kavramlar ile düşünmeye başlamıştır, dil biçimlenmiştir.
Ortak bir dilin biçimlendiği, oral insanın indükleme kabiliyetinden gelir. Bu demek ki, o bir şeyi tek söylemekle kalmaz, her dinleyene özgül bir surette etki yapar: herkesin ortak anlamsal silsileleri ve bağlantıları kurulmaya başlar, ortak düşünme tarzı oluşur. Onu dinledikten sonra, kendimizi sıkça: "Her zaman öyle düşünüyordum, tek sözle ifade edemiyordum" diyerek hissederiz.
Bütün çağların en büyük konuşmacıları yani oral insanlar, dinleyicilerini olağanüstü bir şekilde etkiler. Lenin, Rusya'yı devrim için harekete geçirebildi. Troçki, 15 dakikalık konuşmasıyla yıldırım hızıyla Kızıl Ordu'yu kurdu. Hitler, idelerini izleyecek hale kadar bütün Alman halkını indükledi. Hala, Kübalılar kendi önderi Fidel Castro'nun dört saatlik konuşmalarını dinlemeye hazırdır.
Hatta dilini bilmeyerek de, konuşmacının kendisini görmeyerek de , o yaydığı idelere karşı ters duygular hissederek de, elinde olmayarak onlara sempatı duyarsın. Böyle konuşmacının açıkça söylenen her sözü, insan yığınlarını yönetir ve onlar için hareket edecek bir doğrultu verir.
Orallik, her zaman iktidara hizmet eder. Önderin yanındaki bir soytarının, yani oral insanın, "gerçeği" söylemeye hakkı her zaman vardı. Bununla beraber, oral insanın kuvveti o kadar büyüktür, ki iktidara, bir ideye ya da kültüre karşı muhalefet ederse, onlar gecikmeksizin çatlak verir, oral vektörlü şaklaban her türlü fikri, ideyi alay konusuna çevirip, tümüyle gözden düşürebilir.
Oral insan, her türlü takımın canıdır. Onu herkes sever: sevindirici, her zaman keyfi yerinde olan bir adamdır. O tehlikeli olarak görünmez, şakalarıyla eğlendirir, rahatlatır. Bir şaklaban ve gevezedir. Dahası, konukseverdir. Çünkü konuklar hem dinleyiciler, hem de öpmek için nesnelerdir. Böyle yetenekleri sayesinde oral insan herkesin kişisel mekanına girebilir. Onunla tanıştığınız sıradan bir dakika geçmez, sizi kucaklar ve kulağınıza bir şeyler fısıldar.


Oral insan ortak bir dili herkes ile kolaylıkla bulur. Fakat, akılda tutmalısınız: ona ruhunuzu açmanız iyiliğe getirmez. Göz açıp kapana kadar, bütün iyi fikirleriniz alaya alınacak ve tepe taklak edilecek.
Bundan başka, oral insana sırlarınızı açmanızın gereği yoktur. Kendisine çokça kulaklar çekmek isteğinden dolayı, oral insan o sırları her rastladığı kişiye söyler, hem de üstelik yalan atar. Ona dedikoducu, iftiracı denilir. Oral insanlar lakap takma ustalarıdır. Kesin, tam üstüne basan bir lakap, insanın bütün ömrüne takılır - hiç silemez.
Gelişkinliğine göre orallikli insan aşçı, mizahçı, yorumcu, şarkıcı, konuşmacı olur. En ünlü mizahçılar, komikler oral vektöre sahiptir: Bill Cosby, Denis Leary, George Carlin, Cem Yılmaz ve başkaları. Oral şarkıcılar her zaman yüksektedir: Freddie Mercury, Pink, Eminem ve saire. Oral vektörinden başka işitsel vektörü de olan insanlar, dahi opera ses sanatçıları olur, mesela, Luciano Pavarotti, Placido Domingo. Vladimir Vısotskiy gibi oral insanlar ise, bütün millet için ortak bir düşünce tarzını kurur.
Sözel entelekti gelişkin olursa, oral insan boğazına düşkün, aksi halde obur olur. Gelişmemiş oral insan, hatta yediğinde de sözünü kesmez. Bir şeyler söyler, aynı zamanda yemek parçaları dört bir yana uçuşur. Ayrıca, oral erojen bölgeyi uyarma tarzlarının biri küfürlü sözler söylemektedir. Oral insan, faul dilde söylediğinde özel bir zevk duygusunu hisseder. Dahası, oral insan tabiat tarafından seksüel eğitim yapmakla görevlendirilmiştir.
Altı yaşındayken, oral çocuk konuşmalarında kötü sözler kullanmaya başlar. O, seks hakkında şaka etmeye ve türlü uygunsuz hikayeler anlatmaya başlayan ilk insandır. Bu şeyler hakkında söylemesine müsaade edilmediği takdirde, tam o duvarlar üzerinde ve asansörlerde küfürlü sözleri yazar. Yaşıtları böylece "Çocuklar nereden gelir?" sorusuna cevap alırlar.
Oral çocuklar çok gürültülüdür, durmaksızın konuşurlar. Konuşmak ihtiyacı yüksek olduğundan , konuşma organları ise daha gelişmemiş olduğundan dolayı, o çok peltek konuşur, acele eder ve sözcüklerin bölüklerini yutar.
Oral çocuk sınıfın sevgilisidir. Herkes, öğretmeni de kapsayarak, onun şakalarına gülüşür. Sınıf arkadaşları, onun daha bir şakasını iple çekerler: gülme zihni dinlendirir, tüm kaygı tasalardan, düşüncelerden rahat bir boşalma duyumunu verir.
Oral çocuk her şeyi söylemeye hazır, tek dinlesinler. Eğer anababası vaktinde doğru şeylere yöneltmezse, o topyekün yalan atmaya çekilebilir. Komşuları, tanışıkları, sınıf arkadaşları, anababası hakkında inanılmaz olaylar uydurup söyler. Yalanlar söylediği için ve konuşmasında küfürlü sözler kullandığı için ceza olarak dudaklarını vurursalar, sensörüne karşı öyle darbeler oral çocuğu bir kekeye dönüştürür.
Oral çocuğun aktivitesini doğru bir yöne kanalize etmek çok önemlidir. Neler hakkında dinlemeye istediğinizi gösteriniz. Dinlenilmiş olmak için bu şeyler hakkında mutlaka öğrenmeye ve sonra size söylemeye başlar. Onu, hitabet sanatı grubuna vermek gerektir: bu onun sözel entelektini geliştirir ve sonradan kendisini gerçekleştirmesi için yardımcı olur. Onun için söylemekle bağlı olan her türlü bir faaliyet alanı iyi gelir: politikacı, yergici, yorumcu, sunucu.
Gelişmemiş halde kalan sözel entelektli oral insan, bütün hayatı boyunca bir mutfak şaklabanı olmaya mahkumdur.
Muammalı ve acayıp oral vektör, oral insanların psişik bünyesinin özellikleri, düşünce özellikleri Sistemik vektör psikolojisi treninglerinde tümden belirtiliyor.
Madde, Yuri Burlan’ın sistemik vektör psikolojisi treninglerinin malzemelerine dayandırılmıştır.
Yazarlar: Mariya Gribova, devletler hukuku ve uluslar arası ilişkiler uzmanı;
Diana Kirss, aile tabibi.
Çevirmen: Ruslan Dautov
